Çocuklarda Sıvı Resüsitasyonu

Çocuklarda Sıvı Resüsitasyonu

Su yoksa Hayat yok, Mavi yok, Yeşil yok...! Malum önümüz yaz ve gastroenterit salgınları görülmeye başladı bile. Her ne kadar pediatrist arkadaşların daha sık yönetmek durumunda kaldığı bir durum olsa da; özellikle periferde çalışan ve çocuk hasta b...
12 Minuten
Podcast
Podcaster

Beschreibung

vor 3 Jahren
Su yoksa Hayat yok, Mavi yok, Yeşil yok...! Malum önümüz yaz ve
gastroenterit salgınları görülmeye başladı bile. Her ne kadar
pediatrist arkadaşların daha sık yönetmek durumunda kaldığı bir
durum olsa da; özellikle periferde çalışan ve çocuk hasta bakan
acil hekimlerinin de bilmesi ve iyi yönetmesi gereken bir konu bu.
Bu yazıda pediatrik sıvı resüsitasyonu ve özellikle, kılavuz
ışığında IV resüsitasyonda seçilmesi gereken sıvılardan
bahsedeceğiz. Giriş Kritik hastada erken ve uygun sıvı replasmanı,
sonlanımın iyileşmesi ve mortalitenin azalması açısından hayati
öneme sahiptir. Hücre hemostazı için gerekli olan su, sağlıklı
bireyde fizyolojik mekanizmalar ile kontrol altında tutulur.
Gastroenterit, solunum yetmezliği, nörolojik hastalıklar gibi
durumlarda bu denge bozularak mortal seyredebilecek durumlar
oluşabilir. Infant ve küçük çocuklar; metabolik hızın fazla
olmasına bağlı sıvı gereksiniminin fazla olması, vücut yüzey
alanının daha geniş olmasına bağlı hissedilmez (insensible)
kayıpların fazlalığı ve susama durumlarını bakan kişiye aktarmada
yetersiz kalmaları gibi nedenlere bağlı olarak dehidratasyona daha
açık hale gelirler. Dehidratasyona yanıt da çocuklar ve yetişkinler
arasında farklılık gösterir. Yetişkinlerde beklenen hipotansiyon
yanıtı, kardiyak rezervi fazla olduğu için çocuklarda çok geç
ortaya çıkar. Pediatrik grupta sıvı kaybına rağmen vital bulgular
uzun süre normale yakın kalabilir; dehidratasyona ilk fizyolojik
yanıt ise taşikardidir. Dehidratasyonun ciddiyeti arttıkça idrar
miktarında azalma, kapiller geri dolumda uzama, kuru mukoz
membranlar, deri turgorunda azalma ve solunum paterni
değişiklikleri gözlenir. Oral rehidratasyon tedavisi Normalde
barsak mukozasında elektrolitler ve glukoz osmatik gradient farkına
bağlı hareket ederken, suyun hareketi buna sekonder pasif olarak
gerçekleşir. Oral rehidratasyon tedavileri uygun sodyum ve glukoz
içerikleriyle; aşırı sodyum yüklenmesi veya osmatik diare
oluşturmaksızın uygun rehidratasyonu sağlar. Yapılan çalışmalar
hafif ve orta dereceli dehidratasyonda oral rehidrastasyon
tedavilerinin, IV tedaviler kadar etkili olduğunu göstermiş olsa
da; maalesef yeteri kadar yaygın kullanılmamaktadır. Eğer hastada
ciddi dehidratasyon ve şok bulguları varsa, IV hidrasyon tercih
edilmelidir. Bilinç bozukluğu ve aspirasyon riski, sürekli kusma,
kanlı ishal, akut batın, elektrolit bozuklukları, ciddi respiratuar
distres oral rehidratasyonun kontraendike olduğu diğer durumlardır.
Dehidratasyon tedavi edilirken göz önüne alınması gereken üç durum
vardır: Kaybedilmiş sıvının yerine konulmasıFizyolojik idame sıvı
ihtiyacının karşılanması veSüregelen sıvı kaybının yerine
konulması. Oral rehidratasyon tedavisinde, içme suyu yerine oral
rehidratasyon çözeltilerinin kullanılması önerilmektedir. Önerilen
miktar 50-100 ml/kg sıvının 2-4 saatte oral verilmesidir. Enteral
yolda alternatif olarak nasogastrik tüp de önerilebilir. Uygun oral
rehidratasyon tedavisinin, IV sıvı ihtiyacını ve acil serviste
kalış süresini azalttığı bilinmektedir. Sık kullanılan IV sıvılar
IV hidratasyon IV hidrtasyon tedavisi 4 evreden oluşur: Evre:
Resüsitatif faz. Bu faz hastanın başvurduğu akut fazdır. Burada
uygun bolus sıvılar ile doku perfüzyonu sağlanmaya ve uç organ
hasarı engellenmeye çalışılır.Evre: Titrasyon fazı: Bu fazda bolus
sıvılardan sürekli infüzyona geçilir. Sıvı kayıpları ve yerine
konan sıvılar arasındaki dengenin görülmesi ve intravasküler
replasmanın değerlendirilmesi açısından kritik bir dönemdir.Evre:
İdame fazı: Üstteki iki fazın devamı olarak bu evrede hemostatik
dengede kalacak şekilde sıvı replasmanı devam ettirilir.Evre:
Nekahat fazı: Eksternal sıvıların kesilip, hastanın intrensek sıvı
regülasyonuna döndüğü faz. Yukarıda da bahsedilen ciddi
dehidratasyon ve şok durumlarında IV rehidratasyon tercih
edilmelidir. Şoktaki hastada verilmesi gereken sıvı miktarı 20
ml/kg (isotonik salin) bolus şeklinde belirtilebilir.

Kommentare (0)

Lade Inhalte...

Abonnenten

15
15