Acilcinin Bilmesi Gereken Cilt Hastalıkları-1

Acilcinin Bilmesi Gereken Cilt Hastalıkları-1

Giriş Acil servise yapılan başvuruların yaklaşık %4’ü cilt ve cilt altı dokusu ile ilgili hastalıklardan dolayıdır​1​. Bununla ilgili son tanılar da genellikle enfeksiyonlar, inflamatuvar durumlar, alerjik reaksiyonlar ve ilaç reaksiyonları olarak ş...
15 Minuten
Podcast
Podcaster

Beschreibung

vor 3 Jahren
Giriş Acil servise yapılan başvuruların yaklaşık %4’ü cilt ve cilt
altı dokusu ile ilgili hastalıklardan dolayıdır​1​. Bununla ilgili
son tanılar da genellikle enfeksiyonlar, inflamatuvar durumlar,
alerjik reaksiyonlar ve ilaç reaksiyonları olarak şekillenir. Vücut
yüzey alanının belirgin bir kısmını etkileyen bir yanık hastası
nasıl ki acilci için kritik hasta kategorisinde değerlendirilirse,
bazı deri hastalıkları da vücut yüzey alanında geniş hasarlar
oluşturabildiği için (toksik epidermal nekroliz, otoimmün büllöz
hastalıklar gibi) kritik hasta olarak değerlendirilmelidir. Geniş
bir alanı etkilemesi de şart değildir, mevcut küçük bir cilt
lezyonu bile var olan ya da gelişebilecek kritik hastalıklar için
acilciye ipucu teşkil edebilir. Bu yazı serisinde oldukça kapsamlı
cilt hastalıklarını, acilcinin bilmesi gereken basit spot bilgiler
ve görseller ile sunmayı amaçladım. Keyifli okumalar... Genel
Klinik Yaklaşım Etiyolojisi net olarak bilinmeyen cilt lezyonları
ile acil servise başvuran hastalara yaklaşımda; ilk olarak olayın
öyküsü (başlama zamanı, semptomların süresi, kullanılan ya da
değiştirilen ilaçlar, kozmetik ürünler, takılar, hayvan teması gibi
allerjen potansiyel taşıyan durumlar) iyice analiz edilmelidir.
Lezyonlara eşlik eden ağrı, ateş durumu, hastanın cinsel temas
öyküsü, seyahat öyküsü ve tıbbi özgeçmişi sorgulanmalıdır. Ciltteki
primer lezyonlar (hastalık sürecinin sonucu ile ortaya çıkan
lezyonlar) ve sekonder lezyonlar (kaşıma, tedavi, iyileşme ile
oluşmuş ya da üzerine enfeksiyon eklenmesiyle komplike olmuş
lezyonlar) iyi şekilde tanımlanmalıdır. Lezyonlar aydınlanması iyi
olan bir odada yapılmalı, eldiven giyilerek nazik palpasyonlar ile
muayene edilmelidir. Lezyonların yapısı, basmakla renk değişikliği
olup olmaması, soyulması ve nikolsky bulgusu (büle hafif bası
uygulandığında lezyonun sağlam dokuya doğru genişlemesi) varlığı
not edilmelidir. Bazı spesifik olan hastalıklar haricinde, cilt
lezyonları olan hastalar için laboratuvar testleri çoğunlukla
gereksizdir. Sistemik tutulumun eşlik ettiği ya da enfeksiyöz bir
tablonun hâkim olduğu durumlarda klinisyenin tedavisini de
şekillendirebilmesi açısından hastalardan tam kan sayımı, geniş
biyokimya tetkikleri ve/veya kültür tetkikleri istenebilir. Cilt
patolojileri ile başvuran hastalarda yönetim etiyolojinin
belirlenmesi ve buna yönelik uygun tedavinin planlanması şeklinde
olur. Etiyolojinin belirlenmesi aşamasında öncelikle cilt
lezyonları kategorize edilir (enfeksiyöz, immün, vasküler, alerjik,
malignite). Akabinde etiyolojiye göre de tedavi verilir. Tedavi
şekli de topikal ve/veya sistemik olarak belirlenir. Acil servise
başvuran hastaların çoğu tedavileri de düzenlenerek taburcu edilir.
Dehidrate, oral alımı bozuk, termoregülasyonu bozuk, öz bakımı kötü
olan, immünsuprese, ek ciddi sistemik hastalığı olan hastalar
dermatoloji ile de konsulte edilerek hospitalize edilmelidir. Sık
kullandığım bir sözdür: Bir acilci gözünün gördüğü hiçbir şeyden
korkmaz. Etiyolojisine göre sınıflandırdığımız gözümüzün gördüğü bu
hastalıkları tehlikeli boyutlarda değerlendirmemize neden olan
önemli cilt hastalıklarının etiyolojik sınıflandırmasını Figür 1’
de görebilirsiniz. Figür 1. Bazı Önemli Cilt Hastalıklarının
Etiyolojik Sınıflaması Acilci Ne Bilsin? Peki bu kadar çok hastalık
içerisinde neler acilci tarafından bilinmelidir? İmpetigonun
bulaşıcı bir cilt lezyonu olduğu; non-büllöz, büllöz ve ektima
şeklinde görülebildiği; en sık non-büllöz formunun görüldüğü (Resim
1); etiyolojisinde stafilococus aureus ve beta hemolitik
streptokoklar olduğu, genellikle ağrısız ama kaşıntılı lezyonlar
olduğu; tedavide az sayıda yüzeyel lezyonlar için topikal mupirosin
pomadın günde 3 kez uygulanmasının yeterli olduğu; fazla sayıda ve
derin lezyonlarda sistemik antibiyotik kullanımı gerektiği
(sefaleksin 4x500mg erişkin, 4x25-50 mg/kg çocuk); olası kötü
komplikasyonlar olarak post-piyodermal akut glomerulonefrit ve
romatizmal ateş gelişebilece...

Kommentare (0)

Lade Inhalte...

Abonnenten

15
15