Elin Yüksek Basınçlı Enjeksiyon Yaralanmaları

Elin Yüksek Basınçlı Enjeksiyon Yaralanmaları

Yıllar geçtikçe sanayide kullanılan makineler çeşitleniyor ve her toplumsal hadisenin yansımasını gördüğümüz acil servislerde bu durum karşımıza garip ve trajik iş kazaları olarak çıkıyor. Temelde bir yaralanmaya yaklaşımımız,
8 Minuten
Podcast
Podcaster

Beschreibung

vor 3 Jahren
Yıllar geçtikçe sanayide kullanılan makineler çeşitleniyor ve her
toplumsal hadisenin yansımasını gördüğümüz acil servislerde bu
durum karşımıza garip ve trajik iş kazaları olarak çıkıyor. Temelde
bir yaralanmaya yaklaşımımız, hangi araçla gelişmiş olursa olsun
yaranın niteliği ile ilintili olsa da yüksek basınçlı enjeksiyon
yaralanmaları basit görünümlerine rağmen yüksek morbidite riskleri
ile bu kalıbın biraz dışında kalıyor. Kompressörlerin çalışanlar
tarafından da hafife alınması, şakalaşma amacıyla kullanımı ile
mortal seyredebilen kolorektal yaralanmalar, özofagus
perforasyonları, kulak çevresinden maruziyetle intrakraniyal
kanamalara veya ciddi morbitidelerin görüldüğü orbita ve el
yaralanmalarına yol açabiliyor. Çoğunlukla sanayi işçilerini
ilgilendiren bir yaralanma türü olsa da literatürde bisiklet
lastiğine hava doldurmak için kullandığı hava kompressörüne hava
yolundan maruziyeti olan 7 yaşında bir çocukta pnömotoraks,
pnömoperitonem ve subkutan amfizem görülen bir vaka raporuna da
rastlanmaktadır.​1​ Yine başka bir vaka raporu hava kompressörüyle
kıyafetini temizlemeye çalışırken hava yolu maruziyetine bağlı
ölümle sonuçlanan bir olgudan bahsetmektedir.​2​ Vücudun farklı
bölgelerinden kompressör ile yaralanma olguları olsa da en sık
non-dominant elde  görülüyor. El yaralanmaları içerisinde
nadir sayılabilecek bir kısımdan sorumlu olan yüksek basınç
yaralanmaları, küçük giriş yarası nedeniyle kolaylıkla hafife
alınabilen ancak çok ciddi morbiditelere neden olabilen önemli bir
yaralanma. Yaklaşık 600 el yaralanmasının birinde görülüyor ve
genellikle erkek, endüstriyel işçilerde karşılaşılıyor. En sık
görülen lokalizasyonu da non-dominant elin indeks parmağı. Bu
yaralanmalar yaklaşık %30 gibi ciddi bir oranda ampütasyon
gerektiriyor. Yüksek basınç ile yaralanan hastalar kendi
yaralanmalarını hafife alma eğiliminde olabiliyor. Özellikle hava
ve su kompressörleri ile yaralanmalarda hastaların hastaneye
başvuruları gecikiyor. Bu durum ise cilt altı nekroz ile
enfeksiyonun ilerlemesine ve daha komplike tabloların ortaya
çıkmasına yol açabiliyor. Öte yandan hastane başvurularında da bu
yaralanma basit görünümü nedeniyle hafife alınabiliyor. Hatta
Weider ve ark.’nın bildirdiğine göre bu hastaların önemli bir
çoğunluğu doğru müdahaleye erişene kadar birkaç farklı hekime
başvuruyorlar.​3​ PATOFİZYOLOJİ Bu yaralanmanın neden bu denli
riskli olduğunu anlamak için önce 3 fazlı patofizyolojisini
kavramak gerekiyor. İLK FAZ: MEKANİK ETKİ Bu fazda basıncın
doğrudan etkisi ile nörovasküler yapılarda hasar ve kompartman
sendromu gelişebiliyor. Normalde 100 psi bir basınç cilt
bütünlüğünü bozmak için yeterli ancak yaralanmaların çoğu
2000-10000 psi ile görülmekte. Genellikle ligament, tendon ve
nörovasküler yapılarda hasar görülse de osseöz lezyonlar da
görülebiliyor. Kullanılan materyal direncin düşük olduğu yolaktan
ilerleyerek elden ön kola, dirseğe hatta mediastene kadar
ulaşabiliyor.​4​ İKİNCİ FAZ: İNFLAMATUAR YANIT VE KİMYASAL
İRRİTASYON İkinci fazın şiddeti ve niteliği kullanılan materyalin
çeşidine göre değişiyor. Kompressör yaralanmalarında hava, su,
veteriner aşıları, gres, yağ veya su bazlı boyalar, yakıt, plastik,
çimento, hidrolik sıvıları, terebentin ve çeşitli organik
solventlere maruziyet gelişebiliyor. Özellikle terebentin ve diğer
organik solventler sitotoksik özellikleri nedeniyle kötü prognozlu
yaralanmalar. Bu kimyasallar yağ dokuda çözünmeye neden olarak
likefaksiyon nekrozuna yol açıyor. Gres maruziyetinde ise çok güçlü
bir inflamatuar yanıt gelişmiyor ancak kronik granülomatöz
lezyonlar daha çok görülüyor. Hava ve su maruziyetleri ise minimal
inflamatuar yanıt ve zamanla çözünebilmesi nedeniyle non-operatif
yönetime en uygun materyaller olarak karşımıza çıkıyor.​5,6​ ÜÇÜNCÜ
FAZ: ENFEKSİYON İlk iki faz ile indüklenen doku nekrozu sekonder
enfeksiyonlar için optimal koşulları sağlıyor. Direkt enfeksiyon
ajanlarının enjeksiyonu ile de doku enfekte olabiliyor.

Kommentare (0)

Lade Inhalte...

Abonnenten

15
15