BAZ AÇIĞI: Ne ola ki?
Baz açığı (baz eksesi) ilk kez 1960 yılında Siggaard-Andersen
tarafından; respiratuar durumdan bağımsız olarak metabolik
asidoz/alkoloz varlığının değerlendirilebilmesi ve varsa
ciddiyetinin tanımlanabilmesi amacıyla ortaya konmuştur.
8 Minuten
Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 3 Jahren
Baz açığı (baz eksesi) ilk kez 1960 yılında Siggaard-Andersen
tarafından; respiratuar durumdan bağımsız olarak metabolik
asidoz/alkoloz varlığının değerlendirilebilmesi ve varsa
ciddiyetinin tanımlanabilmesi amacıyla ortaya konmuştur. Aslında
önceleri metabolik değişimleri değerlendirmek amaçlı ilk kullanılan
parametre aktüel HCO3 (HCO3a) seviyesi olmuştur (plazma örneğinde
ölçülen HCO3 değeri). Ancak HCO3 parsiyel CO2 basıncına oldukça
bağımlı bir değişken olduğundan, respiratuar değişikliklerin
etkisini nötralize etmek amaçlı standart HCO3 (HCO3st)
tanımlanmıştır. Standart HCO3 değeri PCO2 40 mmHg olduğunda olması
gereken HCO3 konsantrasyonudur. Dolayısıyla: HCO3a = HCO3st ise
hastada solunumsal dengenin korunduğu düşünülür. HCO3a > HCO3st
ise SOLUNUMSAL ASİDOZ vardır. HCO3a < HCO3st ise SOLUNUMSAL
ALKOLAZ vardır. HCO3st değerlendirmeyi bir tık daha doğru hale
getirmiş olsa da halen nonkarbonik asitlerin (albümin başta olmak
üzere, sülfat, fosfat gibi) zayıf tampon etkisi hesaba dahil
edilmemektedir. Yani örneğin HCO3 seviyesi 24 mmol/L olan kana 10
mmol/L lik güçlü asit eklendiğinde HCO3st beklendiği gibi 14mmol/L
(24-10) yerine 16 mmol/L olarak ölçülür çünkü eklenen asitin 2
mmol/L lik kısmı non-karbonik tamponlar ile nötrlenmiştir. Bu
problemi çözmek için ise Singer ve Hastings buffer base (BB)
(tampon bazı) nı tanımlamışlardır. BB tüm tampon anyonların
toplamına eşittir. BB= HCO3- + A- Ancak her ne kadar teorikte BB
CO2 bağımsız bir değer olsa da, pratikte non-karbonik tampon
konsantrasyonlarındaki farklılıklara bağlı BB değerinin değişkenlik
gösterdiği bulunmuştur. Bunun üzerine Siggaard- Andersan aktüel BB
ile normal BB (NBB) arasındaki farkı alarak Baz açığını
tanımlamıştır. NBB deneysel olarak elde edilen PH 7.40 ve PCO2 40
mmHg iken olması gereken BB değeridir. Bu durumda baz açığı (BE)
PCO2 40 mmHg kabul edildiğinde kan örneğinin PH sını 7.40 yapmak
için eklenmesi gereken kuvvetli asit veya baz değeridir. Normal
değeri -2 +2 arasındadır. Teorikte metabolik bozukluğu
değerlendirmede kullanılır ve < -2 olması metabolik asidozu,
> +2 olması metabolik alkolozu gösterir.1 BE = ∆ BB = BB – NBB
Klinik kullanımda direkt ölçümü zor olacağından belli formüller ile
hesaplanır; bunlardan en sık kullanılanı: BE = (HCO3- - 24.8)
+ ᵝ . (PH -7.40) dır. ᵝ değeri hemoglobin konsantrasyonuna dayalı
bir formülle hesaplanabileceği gibi sabit olarak 16.2 mmol/L olarak
da kabul edilebilir. Klinik uygulamada bu kısmın tampon etkisinin
non-karbonik asitleri yansıttığı ve baz açığı üzerinde düşük bir
etkisinin olduğu unutulmamalıdır. Baz açığı tüm kan için
ifade edilebilir. Bu durumda BE(B) olarak ifade edilir ve
intersisyel aralık ile kanın etkileşimi hesaplamada dikkate
alınmaz. Standart baz açığı (SBE) ise ekstaselüler boşluğu
hesaba katarak ulaşılan bir değerdir ve bu durumda hesaplamada
kullanılan ᵝ değeri belirlenirken hemoglobin konsantrasyonu 1/3 ile
çarpılır. Ancak zaten formülde bu kısmın etki değeri düşük
olduğundan ciddi anemi veya polisitemi durumlarında bile klinik
açıdan anlamlı bir fark oluşması beklenmez. Baz açığının
dezavantajları neler? Baz açığı, her ne kadar metabolik
bozuklukların değerlendirilmesinde faydalı bir parametre olsa da
bazı dezavantajları mevcuttur. Bunlardan ilki altta yatan patolojik
mekanizma hakkında bize bilgi vermez. Kompozit bir belirteç
olduğundan son değer laktat, ketoasitler, albümin gibi birçok
farklı değere bağlıdır. Örneğin hastada hem hiperkloremi (güçlü
anyonlarda artış), hem de hipoalbuminemi (negatif yükte azalma) bir
arada olabilir. Böyle bir durumda baz açığı 0 bulunabilir. Baz
açığı değerlendirilmesiyle ilgili bazı klinik tablo örnekleri
aşağıda verilmiştir. Ama daha iyi bir yorum yeteneği için kan gazı
analizini ve Steward metodunu sindirmeniz gerekir ( ki bunun için
Melis’in yazısına bakmanızı öneririm
https://acilci.net/steward-metodu-ile-asit-baz-ve-kan-gazi-degerlendirmesi-kantitatif-teori/)
. Durum A: Normal durum
tarafından; respiratuar durumdan bağımsız olarak metabolik
asidoz/alkoloz varlığının değerlendirilebilmesi ve varsa
ciddiyetinin tanımlanabilmesi amacıyla ortaya konmuştur. Aslında
önceleri metabolik değişimleri değerlendirmek amaçlı ilk kullanılan
parametre aktüel HCO3 (HCO3a) seviyesi olmuştur (plazma örneğinde
ölçülen HCO3 değeri). Ancak HCO3 parsiyel CO2 basıncına oldukça
bağımlı bir değişken olduğundan, respiratuar değişikliklerin
etkisini nötralize etmek amaçlı standart HCO3 (HCO3st)
tanımlanmıştır. Standart HCO3 değeri PCO2 40 mmHg olduğunda olması
gereken HCO3 konsantrasyonudur. Dolayısıyla: HCO3a = HCO3st ise
hastada solunumsal dengenin korunduğu düşünülür. HCO3a > HCO3st
ise SOLUNUMSAL ASİDOZ vardır. HCO3a < HCO3st ise SOLUNUMSAL
ALKOLAZ vardır. HCO3st değerlendirmeyi bir tık daha doğru hale
getirmiş olsa da halen nonkarbonik asitlerin (albümin başta olmak
üzere, sülfat, fosfat gibi) zayıf tampon etkisi hesaba dahil
edilmemektedir. Yani örneğin HCO3 seviyesi 24 mmol/L olan kana 10
mmol/L lik güçlü asit eklendiğinde HCO3st beklendiği gibi 14mmol/L
(24-10) yerine 16 mmol/L olarak ölçülür çünkü eklenen asitin 2
mmol/L lik kısmı non-karbonik tamponlar ile nötrlenmiştir. Bu
problemi çözmek için ise Singer ve Hastings buffer base (BB)
(tampon bazı) nı tanımlamışlardır. BB tüm tampon anyonların
toplamına eşittir. BB= HCO3- + A- Ancak her ne kadar teorikte BB
CO2 bağımsız bir değer olsa da, pratikte non-karbonik tampon
konsantrasyonlarındaki farklılıklara bağlı BB değerinin değişkenlik
gösterdiği bulunmuştur. Bunun üzerine Siggaard- Andersan aktüel BB
ile normal BB (NBB) arasındaki farkı alarak Baz açığını
tanımlamıştır. NBB deneysel olarak elde edilen PH 7.40 ve PCO2 40
mmHg iken olması gereken BB değeridir. Bu durumda baz açığı (BE)
PCO2 40 mmHg kabul edildiğinde kan örneğinin PH sını 7.40 yapmak
için eklenmesi gereken kuvvetli asit veya baz değeridir. Normal
değeri -2 +2 arasındadır. Teorikte metabolik bozukluğu
değerlendirmede kullanılır ve < -2 olması metabolik asidozu,
> +2 olması metabolik alkolozu gösterir.1 BE = ∆ BB = BB – NBB
Klinik kullanımda direkt ölçümü zor olacağından belli formüller ile
hesaplanır; bunlardan en sık kullanılanı: BE = (HCO3- - 24.8)
+ ᵝ . (PH -7.40) dır. ᵝ değeri hemoglobin konsantrasyonuna dayalı
bir formülle hesaplanabileceği gibi sabit olarak 16.2 mmol/L olarak
da kabul edilebilir. Klinik uygulamada bu kısmın tampon etkisinin
non-karbonik asitleri yansıttığı ve baz açığı üzerinde düşük bir
etkisinin olduğu unutulmamalıdır. Baz açığı tüm kan için
ifade edilebilir. Bu durumda BE(B) olarak ifade edilir ve
intersisyel aralık ile kanın etkileşimi hesaplamada dikkate
alınmaz. Standart baz açığı (SBE) ise ekstaselüler boşluğu
hesaba katarak ulaşılan bir değerdir ve bu durumda hesaplamada
kullanılan ᵝ değeri belirlenirken hemoglobin konsantrasyonu 1/3 ile
çarpılır. Ancak zaten formülde bu kısmın etki değeri düşük
olduğundan ciddi anemi veya polisitemi durumlarında bile klinik
açıdan anlamlı bir fark oluşması beklenmez. Baz açığının
dezavantajları neler? Baz açığı, her ne kadar metabolik
bozuklukların değerlendirilmesinde faydalı bir parametre olsa da
bazı dezavantajları mevcuttur. Bunlardan ilki altta yatan patolojik
mekanizma hakkında bize bilgi vermez. Kompozit bir belirteç
olduğundan son değer laktat, ketoasitler, albümin gibi birçok
farklı değere bağlıdır. Örneğin hastada hem hiperkloremi (güçlü
anyonlarda artış), hem de hipoalbuminemi (negatif yükte azalma) bir
arada olabilir. Böyle bir durumda baz açığı 0 bulunabilir. Baz
açığı değerlendirilmesiyle ilgili bazı klinik tablo örnekleri
aşağıda verilmiştir. Ama daha iyi bir yorum yeteneği için kan gazı
analizini ve Steward metodunu sindirmeniz gerekir ( ki bunun için
Melis’in yazısına bakmanızı öneririm
https://acilci.net/steward-metodu-ile-asit-baz-ve-kan-gazi-degerlendirmesi-kantitatif-teori/)
. Durum A: Normal durum
Weitere Episoden
8 Minuten
vor 1 Jahr
10 Minuten
vor 1 Jahr
17 Minuten
vor 1 Jahr
22 Minuten
vor 1 Jahr
16 Minuten
vor 1 Jahr
In Podcasts werben
Kommentare (0)