Acil Tıp Pratiğinde Geri Bildirim Önerileri
Yorucu geçen bir nöbetin 14. saatinde kırmızı alandasınız ve beş
dakika olsun oturabilmiş değilsiniz. En son ne zaman su içtiniz
veya yemek yediniz? Nöbete gelmeden önce mi, nöbetten önceki akşam
mı? Artık bu tarz soruların aklınıza bile gelmediği o yo...
12 Minuten
Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 3 Jahren
Yorucu geçen bir nöbetin 14. saatinde kırmızı alandasınız ve beş
dakika olsun oturabilmiş değilsiniz. En son ne zaman su içtiniz
veya yemek yediniz? Nöbete gelmeden önce mi, nöbetten önceki akşam
mı? Artık bu tarz soruların aklınıza bile gelmediği o yorgunluk
noktasındasınız ve aynı anda birçok işte
(multi-tasking) hünerlerinizi göstermeye devam etmektesiniz.
Bir hastanın tedavisini düzenlerken diğer hastanın
görüntülemelerini planlıyor; bunlarla da kalmayıp bir diğer hasta
hakkında konsültana bilgi vermekteyken, o sırada sevgili
intörnlerimizin gelip "Abla/abi ben sondayı takamadım, kan gazı
alamadım" dediği zaman dilimini yaşıyorsunuz. İşte tam o anda
karşımızdaki kişiye; bu kişi çömeziniz, intörnünüz, alandaki
konsültanlar, hemşire, personel veya hasta yakını da olabilir,
agresif davrandığımızı düşünelim. Bu kırılma noktasından sonra
nöbetin geri kalanını da agresif şekilde geçirmemiz çok olası. Bu
gerginliği fark eden ve gerginlikle aldığınız kararların eksik ya
da gecikmeli olduğunu gören kıdemliniz sizi uyardı. Uyarıdan memnun
olur muyduk? Ne şekilde geri bildirim (Feedback) almak isterdik?
Kıdemli olarak geri bildirim veren kişi biz isek, bunu nasıl
yapmalıydık? Geçtiğimiz günlerde, "Geri bildirim nasıl olmalı?"
konusunda Tessa Davis’in “Giving Feedback” adlı makalesini okudum.
Bunun üzerine derlediğim bilgileri, sizlerle de paylaşmak istedim.
Asistan olarak hep üst kıdemlerimizden ya da hocalarımızdan geri
bildirimler almaktayız. Burada geri bildirimin amacı; özgüvenimizin
kırılması veya daha üzgün hissetmemiz değil (veya olmamalı)
elbette. Nasıl daha iyi bir performans sergileyebiliriz,
öğrendiğimiz bilgileri nasıl daha etkili kullanabiliriz, kritik
durumlarda nasıl sağlıklı karar verebiliriz? Geri bildirimin amacı
temelde bunlardır. Resüsitasyon odasında etkili müdahaleler
yapabilmek, iyi bir doktor olmanın parçası olduğu gibi; yapıcı ve
duyarlı geribildirimlerde bulunabilmek ve verilen “feedbacklerin”
hayata nasıl geçirilebileceğini anlayabilmek de işimizin sarsılmaz
bir parçasıdır. Öyle bir iletişim kurulabilmeli ki, konuşmanın
sonucunda o ortamdan motive olmuş durumda ve eksiklerin farkına
vararak uzaklaşılmalıdır. Peki etkili geri bildirim nasıl olur?
Bunu Tessa Davis 10 adımda kısaca şöyle özetlemiş: 1. Öncelikle bir
konuşma başlatılmalı. Diğer adımlara göre en kolay kısım bu kısım.
“Sena, birkaç dakikan var mı? Seninle biraz konuşmak isterim.” gibi
cümleler ile konuşma başlatılır. 2. Zamanlama güzel olmalı.
Konuşacağımız zamanı; yaşanan gergin bir olaydan veya eksik yapılan
bir tetkikten hemen sonra, hem geç sayılmayacak, hem de
karşımızdakinin yoğun duygular içinde olmadığı bir an olmasına da
dikkat ederek seçmek doğru olacaktır. Yorucu geçen o nöbetin 24.
saatine gelinmiştir ve yeni ekibe nöbet devredilmiştir. Artık
siniriniz geçmiş sakinleşmişsinizdir. Artık kıdemlinizi dinlemek
için uygun zamandasınızdır. 3. Konuşma özel olmalı. Konuşmanın
sakin ve kesintiye uğranmayan bir yerde yapılması önemli. Sürekli
birilerinin girip çıktığı ortamda ne kadar etkili konuşulabilir
veya etkin bir dinleme sağlanabilir? Geri bildirim sırasında diğer
iş arkadaşlarınıza mahcup olabileceğinizi de düşünerek, genelde
birebir konuşmalar tercih edilir. 4. Pozitif geri bildirimler
herkes içinde yapılabilir. Geribildirim denince akla hemen olumsuz
dönüşler gelmemeli. Her geri bildirimin negatif olması gerekmez.
Pozitif geri bildirimleri/övgüleri diğer iş arkadaşlarının yanında
yapmak, dinleyen herkesi ve takdir edilen kişiyi daha da motive
eder. 5. Açık ve spesifik olun. Yaşananların gerçekliğine bağlı
kalarak örnekler verilmeli ve “her zaman” ya da “hiçbir zaman” gibi
kesin ifadeleri kullanmamaya dikkat edilmeli. "Sena iş
arkadaşlarına kaba davranma eğilimindesin" yerine, “Bugün acil
servis diğer günlerde de olduğu gibi ne kadar yoğun geçtiğinin
farkındayım ama iş arkadaşlarından etrafındakilere kırıcı
davrandığına dair duyumlar aldım ” diyebilirsiniz.
dakika olsun oturabilmiş değilsiniz. En son ne zaman su içtiniz
veya yemek yediniz? Nöbete gelmeden önce mi, nöbetten önceki akşam
mı? Artık bu tarz soruların aklınıza bile gelmediği o yorgunluk
noktasındasınız ve aynı anda birçok işte
(multi-tasking) hünerlerinizi göstermeye devam etmektesiniz.
Bir hastanın tedavisini düzenlerken diğer hastanın
görüntülemelerini planlıyor; bunlarla da kalmayıp bir diğer hasta
hakkında konsültana bilgi vermekteyken, o sırada sevgili
intörnlerimizin gelip "Abla/abi ben sondayı takamadım, kan gazı
alamadım" dediği zaman dilimini yaşıyorsunuz. İşte tam o anda
karşımızdaki kişiye; bu kişi çömeziniz, intörnünüz, alandaki
konsültanlar, hemşire, personel veya hasta yakını da olabilir,
agresif davrandığımızı düşünelim. Bu kırılma noktasından sonra
nöbetin geri kalanını da agresif şekilde geçirmemiz çok olası. Bu
gerginliği fark eden ve gerginlikle aldığınız kararların eksik ya
da gecikmeli olduğunu gören kıdemliniz sizi uyardı. Uyarıdan memnun
olur muyduk? Ne şekilde geri bildirim (Feedback) almak isterdik?
Kıdemli olarak geri bildirim veren kişi biz isek, bunu nasıl
yapmalıydık? Geçtiğimiz günlerde, "Geri bildirim nasıl olmalı?"
konusunda Tessa Davis’in “Giving Feedback” adlı makalesini okudum.
Bunun üzerine derlediğim bilgileri, sizlerle de paylaşmak istedim.
Asistan olarak hep üst kıdemlerimizden ya da hocalarımızdan geri
bildirimler almaktayız. Burada geri bildirimin amacı; özgüvenimizin
kırılması veya daha üzgün hissetmemiz değil (veya olmamalı)
elbette. Nasıl daha iyi bir performans sergileyebiliriz,
öğrendiğimiz bilgileri nasıl daha etkili kullanabiliriz, kritik
durumlarda nasıl sağlıklı karar verebiliriz? Geri bildirimin amacı
temelde bunlardır. Resüsitasyon odasında etkili müdahaleler
yapabilmek, iyi bir doktor olmanın parçası olduğu gibi; yapıcı ve
duyarlı geribildirimlerde bulunabilmek ve verilen “feedbacklerin”
hayata nasıl geçirilebileceğini anlayabilmek de işimizin sarsılmaz
bir parçasıdır. Öyle bir iletişim kurulabilmeli ki, konuşmanın
sonucunda o ortamdan motive olmuş durumda ve eksiklerin farkına
vararak uzaklaşılmalıdır. Peki etkili geri bildirim nasıl olur?
Bunu Tessa Davis 10 adımda kısaca şöyle özetlemiş: 1. Öncelikle bir
konuşma başlatılmalı. Diğer adımlara göre en kolay kısım bu kısım.
“Sena, birkaç dakikan var mı? Seninle biraz konuşmak isterim.” gibi
cümleler ile konuşma başlatılır. 2. Zamanlama güzel olmalı.
Konuşacağımız zamanı; yaşanan gergin bir olaydan veya eksik yapılan
bir tetkikten hemen sonra, hem geç sayılmayacak, hem de
karşımızdakinin yoğun duygular içinde olmadığı bir an olmasına da
dikkat ederek seçmek doğru olacaktır. Yorucu geçen o nöbetin 24.
saatine gelinmiştir ve yeni ekibe nöbet devredilmiştir. Artık
siniriniz geçmiş sakinleşmişsinizdir. Artık kıdemlinizi dinlemek
için uygun zamandasınızdır. 3. Konuşma özel olmalı. Konuşmanın
sakin ve kesintiye uğranmayan bir yerde yapılması önemli. Sürekli
birilerinin girip çıktığı ortamda ne kadar etkili konuşulabilir
veya etkin bir dinleme sağlanabilir? Geri bildirim sırasında diğer
iş arkadaşlarınıza mahcup olabileceğinizi de düşünerek, genelde
birebir konuşmalar tercih edilir. 4. Pozitif geri bildirimler
herkes içinde yapılabilir. Geribildirim denince akla hemen olumsuz
dönüşler gelmemeli. Her geri bildirimin negatif olması gerekmez.
Pozitif geri bildirimleri/övgüleri diğer iş arkadaşlarının yanında
yapmak, dinleyen herkesi ve takdir edilen kişiyi daha da motive
eder. 5. Açık ve spesifik olun. Yaşananların gerçekliğine bağlı
kalarak örnekler verilmeli ve “her zaman” ya da “hiçbir zaman” gibi
kesin ifadeleri kullanmamaya dikkat edilmeli. "Sena iş
arkadaşlarına kaba davranma eğilimindesin" yerine, “Bugün acil
servis diğer günlerde de olduğu gibi ne kadar yoğun geçtiğinin
farkındayım ama iş arkadaşlarından etrafındakilere kırıcı
davrandığına dair duyumlar aldım ” diyebilirsiniz.
Weitere Episoden
8 Minuten
vor 1 Jahr
10 Minuten
vor 1 Jahr
17 Minuten
vor 1 Jahr
22 Minuten
vor 1 Jahr
16 Minuten
vor 1 Jahr
In Podcasts werben
Kommentare (0)