Akut Dekompanse Kalp Yetmezliğinde Asetazolamid

Akut Dekompanse Kalp Yetmezliğinde Asetazolamid

Her nöbetin vazgeçilmez tanı ve ayırıcı tanılarından olan akut dekompanse kalp yetmezliği daha etkili tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi açısından çalışmalara konu olmaya devam ediyor. Akut dekompanse kalp yetmezliği olan hastalarda aşırı volüm yükl...
4 Minuten
Podcast
Podcaster

Beschreibung

vor 3 Jahren
Her nöbetin vazgeçilmez tanı ve ayırıcı tanılarından olan akut
dekompanse kalp yetmezliği daha etkili tedavi yaklaşımlarının
geliştirilmesi açısından çalışmalara konu olmaya devam ediyor. Akut
dekompanse kalp yetmezliği olan hastalarda aşırı volüm yüklenmesi
semptomlarını hafifletmek için kılavuzların IV loop diüretikleri
önerdiğini biliyoruz. Ancak hastaların çoğu, yüklenme semptom ve
bulguları devam ederken taburcu edilmekte ve bu da ne yazık ki kötü
sonlanımlara neden olmakta. Bir karbonik anhidraz inhibitörü olan
asetazolamid; proksimal tübülde sodyum reabsorpsiyonunu azaltarak
etki ediyor. Asetazolamidin, volüm yüklenmesiyle birlikte akut
dekompanse kalp yetmezliği olan hastalarda potansiyel olarak daha
fazla ve daha hızlı dekonjesyon sağlayan loop diüretiklerinin
etkinliğini artırıp artırmadığı tartışma konusuydu. Buna yönelik
yapılan yeni bir çalışma; azetazolamidin, loop diüretik tedavisiyle
birlikte uygulandığında, diüretik etkinliğini ve dekonjesyonu
iyileştirebileceğini gösterdi. Bu çok merkezli, paralel gruplu,
çift kör, randomize, plasebo kontrollü çalışmaya, volüm yüklenmesi
belirtileri (yani ödem, plevral efüzyon veya asit) ve yüksek
natriüretik peptit seviyelerine (NT-proBNP>1000 pg/mg,
BNP>250 pg/ml) sahip akut dekompanse kalp yetmezliği olan 519
hasta dahil edildi. Hastalara 3 gün boyunca standart IV loop
diüretiklere (oral idame dozunun iki katına eşdeğer bir dozda) ek
olarak 259 hastaya intravenöz asetazolamid (günde bir kez 500 mg),
260 hastaya plasebo uygulandı. Randomizasyon ise sol ventrikül
ejeksiyon fraksiyonuna (≤%40 veya >%40) göre belirlendi.
Çalışmada varılan birincil sonuç, randomizasyondan sonraki 3 gün
içinde, dekonjestif tedavinin artırılması için bir endikasyon
olmaksızın yüklenme belirtilerinin düzelmesi olarak tanımlanan
başarılı dekonjesyondu. Asetazolamid grubunda 256 hastanın 108'inde
(%42.2) ve plasebo grubunda 259 hastanın 79'unda (%30.5) başarılı
dekonjesyon meydana geldi. Çalışmada varılan ikincil sonuç ise; 3
aylık takip sırasında herhangi bir nedenden ölüm veya kalp
yetmezliği nedeniyle yeniden hastaneye yatışı içeriyordu. Sonuçlar
her iki grup için benzer bulundu. Asetazolamid grubunda 256
hastanın 76'sında (%29.7) ve plasebo grubunda 259 hastanın 72'sinde
(%27.8) kalp yetmezliği nedeniyle ölüm veya yeniden hastaneye yatış
meydana geldi. Loop diüretiklere eklenen asetazolamid tedavisi,
daha yüksek kümülatif idrar çıkışı ve natriürez ile ilişkiliydi,
bulgular daha iyi diüretik etkinliği ile uyumluydu. Ayrıca
çalışmada ilacın güvenliği de değerlendirildi. Kötüleşen böbrek
fonksiyonu, hipokalemi, hipotansiyon ve advers olayların insidansı
iki grup için de benzerdi. Sonuç olarak, akut dekompanse kalp
yetmezliği olan hastalarda loop diüretik tedavisine asetazolamid
eklenmesi, daha yüksek başarılı dekonjesyon insidansı ile ilişkili
bulunmuştur. Makalenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Kommentare (0)

Lade Inhalte...

Abonnenten

15
15