Renal Kolik Hastasında Görüntüleme Tercihleri
Renal kolik acillerimizde sıklıkla karşılaştığımız gürültülü
tablolardan biri. Çoğu zaman basit bir analjezijik sonrası
rahatladıktan sonra taburcu edilen hastalardan bahsediyoruz. Ancak
ağrısı rahatlamayan, idrar çıkışında ciddi azalma,
11 Minuten
Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 1 Jahr
Renal kolik acillerimizde sıklıkla karşılaştığımız gürültülü
tablolardan biri. Çoğu zaman basit bir analjezijik sonrası
rahatladıktan sonra taburcu edilen hastalardan bahsediyoruz. Ancak
ağrısı rahatlamayan, idrar çıkışında ciddi azalma, gross hematüri,
ateş vs gibi ek şikayetleri olan hastalarda durum komplike olmaya
başlayabiliyor. Nöbetlerimde bana da sıkça sorulan bir soru olduğu
için; bu hastalarda ne zaman görüntüleme yapmamız gerekir, hangi
görüntüleme yöntemini tercih edelim ve ne zaman kontrast madde
verilmesi gerekir gibi sorulara bu yazıda cevap vermeye
çalışacağım. Renal Kolik Nedir? Akut renal kolik veya böbrek
ağrısı, tipik olarak böbrek bölgesinde ortaya çıkan, karın ön
duvarı ve kasık ve testise doğru yayılan ani başlayan şiddetli
ağrıyı ifade eder. Genellikle idrar akımının engellenmesi sonucu
ortaya çıkar ve sıklıkla bulantı kusma ile birliktedir. Böbrek
ağrıları çoğunlukla üreter tıkanıklığı sonucu ortaya çıkan ciddi
ağrılardır. Kolik tarzı ağrı, künt ağrılardan farklı olarak
periyodik şekilde gelir, genellikle bulantı kusma eşlik eder.
15-45dk kadar sürebilen bu ağrı dinlenme ile hafiflemez. Renal
taşlara bağlı ağrı böbrek bölgesinde ağrıya neden olurken
üreterdeki taşlara bağlı oluşan ağrılar testislere kadar yayılım
gösterebilir. Renal kolik ayırıcı tanılar? Flank bölgesinde ağrı
ile başvuran hastalarda çok sayıda potansiyel olarak hayatı tehdit
edici ayırıcı tanıları düşünmemiz gerekiyor. Abdominal aort
anevrizması ve aort diseksiyonu en ölümcül tanılar iken kadınlarda
over erkeklerde testis torsiyonu, ektopik gebelik, renal ven
trombozları, retroperitoneal kanamalar, iliopsoas apseleri gibi bir
çok ciddi tanı da ön tanılar arasında unutmamamız gereken
durumlardır. Hayatı Tehdit Edici Hayatı Tehdit Edici
OlmayanAbdominal aort anevrizmasıBasit renal kistlerAort
DiseksiyonuKas-iskelet sistemi ağrılarıRenal ven trombozlarıAkut
pyelonefritRenal enfarktlarHepatitisRenal malignitelerZona
zosterPulmoner embolizmPeptik ülserAkut apandisitDivertikülit /
KolitFlank bölgesi ağrısı ayırıcı tanıları Görüntüleme yapalım mı?
Flank bölgesinde ağrı ile başvuran ve nefrolitiazis düşündüğümüz
her hastada görüntüleme yapmamız gerekmiyor. Peki hangi durumlarda
görüntüleme yapmalıyız? Eşlik eden bir idrar yolu enfeksiyonu
varlığı, 50 yaşından büyük ve nefrolitiazis öyküsü olmayan
hastalar, tekrarlayan veya dirençli ağrısı olan hastalar, klinik
olarak nefrolitiazise tam uymayan hastalar, renal transplant öyküsü
olan, tek böbreği olan, renal yetmezlik öyküsü olan hastalarda
görüntüleme yapmayı düşünmeliyiz. Hangi görüntüleme yöntemi? Flank
bölgede ağrı şikayeti ile acil servise başvuran hastalarımızda
öncelikle bahsettiğimiz hayatı tehdit edici ön tanılarımızı ekarte
etmemiz gerekiyor. Anamnez, fizik muayene ve risk değerlendirme
araçlarımız ile bu tanıları değerlendirdikten sonra eğer ön tanımız
nefrolitiazis ise görüntüleme yöntemimiz büyük olasılıkla tomografi
veya usg'den biri olacaktır. Hangisini ne zaman tercih edeceğimiz,
avantajları-dezavantajlarını konuşacağız. Ancak öncelikle
nefrolitiazis şüphesi olan hastalarımızda kullanabileceğimiz basit
bir skorlama sisteminden bahsetmek istiyorum. Stone skoru Renal
fonksiyonları normal olan ve böbrek taşı şüphesi olan hastalarda
kullanılabilecek bir skorlama sistemidir. Enfeksiyon bulguları
olan, renal malignite, ürolojik cerrahi ve travma öyküsü olan
hastalarda kullanılmaz. Stone skoru validasyon çalışmalarında hekim
gestaltine üstün sonuçlar vermiştir.Yüksek stone skoru, alternatif
tanı olasılığını %2'nin altına düşürür ve bu nedenle yüksek stone
skoru olanlar, doğru klinik bağlamda, acil BT gerekmeden tedavi
edilebilir.1 Stone skoru ; cinsiyet, ağrının süresi,
bulantı-kusma varlığı ve hematüri varlığı değişkenleri ile
hesaplanır. 0-13 arası puan toplanır; 0-5 arası düşük risk, 6-9
orta risk ve 10-13 puan yüksek risk olarak değerlendirilir. İleri
yaşlı hastalarda,
tablolardan biri. Çoğu zaman basit bir analjezijik sonrası
rahatladıktan sonra taburcu edilen hastalardan bahsediyoruz. Ancak
ağrısı rahatlamayan, idrar çıkışında ciddi azalma, gross hematüri,
ateş vs gibi ek şikayetleri olan hastalarda durum komplike olmaya
başlayabiliyor. Nöbetlerimde bana da sıkça sorulan bir soru olduğu
için; bu hastalarda ne zaman görüntüleme yapmamız gerekir, hangi
görüntüleme yöntemini tercih edelim ve ne zaman kontrast madde
verilmesi gerekir gibi sorulara bu yazıda cevap vermeye
çalışacağım. Renal Kolik Nedir? Akut renal kolik veya böbrek
ağrısı, tipik olarak böbrek bölgesinde ortaya çıkan, karın ön
duvarı ve kasık ve testise doğru yayılan ani başlayan şiddetli
ağrıyı ifade eder. Genellikle idrar akımının engellenmesi sonucu
ortaya çıkar ve sıklıkla bulantı kusma ile birliktedir. Böbrek
ağrıları çoğunlukla üreter tıkanıklığı sonucu ortaya çıkan ciddi
ağrılardır. Kolik tarzı ağrı, künt ağrılardan farklı olarak
periyodik şekilde gelir, genellikle bulantı kusma eşlik eder.
15-45dk kadar sürebilen bu ağrı dinlenme ile hafiflemez. Renal
taşlara bağlı ağrı böbrek bölgesinde ağrıya neden olurken
üreterdeki taşlara bağlı oluşan ağrılar testislere kadar yayılım
gösterebilir. Renal kolik ayırıcı tanılar? Flank bölgesinde ağrı
ile başvuran hastalarda çok sayıda potansiyel olarak hayatı tehdit
edici ayırıcı tanıları düşünmemiz gerekiyor. Abdominal aort
anevrizması ve aort diseksiyonu en ölümcül tanılar iken kadınlarda
over erkeklerde testis torsiyonu, ektopik gebelik, renal ven
trombozları, retroperitoneal kanamalar, iliopsoas apseleri gibi bir
çok ciddi tanı da ön tanılar arasında unutmamamız gereken
durumlardır. Hayatı Tehdit Edici Hayatı Tehdit Edici
OlmayanAbdominal aort anevrizmasıBasit renal kistlerAort
DiseksiyonuKas-iskelet sistemi ağrılarıRenal ven trombozlarıAkut
pyelonefritRenal enfarktlarHepatitisRenal malignitelerZona
zosterPulmoner embolizmPeptik ülserAkut apandisitDivertikülit /
KolitFlank bölgesi ağrısı ayırıcı tanıları Görüntüleme yapalım mı?
Flank bölgesinde ağrı ile başvuran ve nefrolitiazis düşündüğümüz
her hastada görüntüleme yapmamız gerekmiyor. Peki hangi durumlarda
görüntüleme yapmalıyız? Eşlik eden bir idrar yolu enfeksiyonu
varlığı, 50 yaşından büyük ve nefrolitiazis öyküsü olmayan
hastalar, tekrarlayan veya dirençli ağrısı olan hastalar, klinik
olarak nefrolitiazise tam uymayan hastalar, renal transplant öyküsü
olan, tek böbreği olan, renal yetmezlik öyküsü olan hastalarda
görüntüleme yapmayı düşünmeliyiz. Hangi görüntüleme yöntemi? Flank
bölgede ağrı şikayeti ile acil servise başvuran hastalarımızda
öncelikle bahsettiğimiz hayatı tehdit edici ön tanılarımızı ekarte
etmemiz gerekiyor. Anamnez, fizik muayene ve risk değerlendirme
araçlarımız ile bu tanıları değerlendirdikten sonra eğer ön tanımız
nefrolitiazis ise görüntüleme yöntemimiz büyük olasılıkla tomografi
veya usg'den biri olacaktır. Hangisini ne zaman tercih edeceğimiz,
avantajları-dezavantajlarını konuşacağız. Ancak öncelikle
nefrolitiazis şüphesi olan hastalarımızda kullanabileceğimiz basit
bir skorlama sisteminden bahsetmek istiyorum. Stone skoru Renal
fonksiyonları normal olan ve böbrek taşı şüphesi olan hastalarda
kullanılabilecek bir skorlama sistemidir. Enfeksiyon bulguları
olan, renal malignite, ürolojik cerrahi ve travma öyküsü olan
hastalarda kullanılmaz. Stone skoru validasyon çalışmalarında hekim
gestaltine üstün sonuçlar vermiştir.Yüksek stone skoru, alternatif
tanı olasılığını %2'nin altına düşürür ve bu nedenle yüksek stone
skoru olanlar, doğru klinik bağlamda, acil BT gerekmeden tedavi
edilebilir.1 Stone skoru ; cinsiyet, ağrının süresi,
bulantı-kusma varlığı ve hematüri varlığı değişkenleri ile
hesaplanır. 0-13 arası puan toplanır; 0-5 arası düşük risk, 6-9
orta risk ve 10-13 puan yüksek risk olarak değerlendirilir. İleri
yaşlı hastalarda,
Weitere Episoden
8 Minuten
vor 1 Jahr
10 Minuten
vor 1 Jahr
17 Minuten
vor 1 Jahr
22 Minuten
vor 1 Jahr
16 Minuten
vor 1 Jahr
In Podcasts werben
Kommentare (0)