Yeryüzü Sohbetleri

Altan Sancar’ın hazırlayıp sunduğu Yeryüzü Sohbetleri programında, İhsan Eliaçık bu hafta gündeme gelen olayların İslamiyet’teki yerini ve topluma olan etkilerini değerlendiriyor.

Altan Sancar’ın hazırlayıp sunduğu Yeryüzü Sohbetleri programında, İhsan Eliaçık bu hafta medyada gündeme gelen mezarlara yönelik yağmalama tehditleri, “Listemiz hazır, 50 kişiyi götürürüz” tehditlerinin İslamiyet’teki yerini ve topluma olan etkilerini değerlendiriyor. Eliaçık: "Bir takım insanlar “Dini savunuyoruz” söylemiyle kendi siyasi çıkarlarına dini alet ediyorlar. Emevilerden bu yana bu böyle olmuştur. Son günlerde gelen tehditler açıkça iç savaş çağrısıdır. Devlet ortadan kalkarsa polis asker vatandaşın güvenliğini sağlamazsa eş-aile güvenliği kalmazsa, bir takım milis gruplar ortaya çıkıp insanları tehdit ederse, komşu güvenliği kalmazsa, vatandaş da kendi tedbirini alacaktır. Vatandaş kendi kendi tedbirini almaya başlarsa, bu tehditlerin aynısı onlara geri döner. Bu kişiler ne yaptıklarının farkında değiller, iç savaşın ne olduğunu bilmiyorlar. Devlet, hukuk, emniyet ortadan kalkarsa 'Kimin kime gücü yeterse dönemi' başlar ve mafyalar ortaya çıkar."

Altan Sancar'in sunduğu Yeryüzü Sohbetleri'nde İhsan Eliaçık bu hafta "İslam'da yönetim nasıl olmalı?" sorusunu yanıtlarken, İslam öğretilerini ve İslam'ın demokrasiye bakışı anlatıyor. Eliaçık: "İslam'da yöneticiler için bütün makamlar ve mevkiler emanettir ve kimsenin tapulu malı değildir. Kimse kendisinden sonra oğluna devredemez. İslam'da yönetim tek adama değil, ortak akla verilir. Kuran'da bu konuda ayet vardır. Demokrasilerde de halk temsilcileri seçerek yönetime katılım sağlar. İslamiyet'te yönetime kimin getirileceği konusunda tek kriter liyakat ve ehliyettir. Kamu yöneticilerinin ceketleri ile gelip ceketleri ile gitmeleri ve halkın kendilerine verdiği maaşla yetinmeleri gerekir. Kuran'ı Kerim insanlara Peygambere 'Bize bak' demesini öğütler. Bakara Suresi'nde halkı sürü olarak görmek yasaktır. İslam'da yöneticiyi eleştirmek günah değil, tam tersine sevaptır. Peygamber zamanında da bunun örnekleri mevcuttur. İslam'da demokrasi şirk değildir. Demokrasi Allah'ın emridir. Cumhuriyet devrimleri İslam'ın önünü açan devrimlerdir. Tarihin akışı da bu yöndedir. Türkiye'de artık 1920 öncesine gidemeyiz. Demokrasi ve cumhuriyet geliştirilmelidir. Demokratik cumhuriyete ve yerinden yönetime gidilmelidir. İslam'ın ufku da budur."