
Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 1 Jahr
Adının ‘tehcir’ mi, ‘mukatele’ mi, ‘kıt’al’ mi, ‘katliam’ mı, ‘kırım’ mı, ‘soykırım’ mı olduğuna bir türlü karar vermediğimiz ‘1915-1917 arasında yaşananlar’ hakkında konuşmak, Osmanlı İmparatorluğu'nun Cihan Harbi'ni kaybettiğinin anlaşılmasından 1920’ye kadarki dönemde bugünkü kadar zor değildi. Hatta o yıllarda olayların ‘katliam’ veya ‘facia’ olduğunu, failler bile kabul ediyordu. Örneğin tehcirin baş mimarı Talat Paşa anılarında “Esas olarak askeri bir önlemden başka bir şey olmayan göç ettirme, vicdansız ve karaktersiz insanların elinde bir facia şeklini almıştır” demişti. 1918’de savaş suçlarını soruşturmak üzere kurulan Mustafa Arif (Deymer) başkanlığında kurulan Osmanlı Dahiliye Nezareti Komisyonu’nun raporuna göre Birinci Cihan Harbi’nde ölen Ermeni sayısı 800.000’di. İTC üyesi olan ancak tehcirde rol almayan Mustafa Kemal 24 Nisan 1920’de meclisteki açık celsede yaptığı konuşmada “maziye aid fazahat” (geçmişe ait rezillik, ayıp) demiş, “bu tür fecayiin (faciaların) tekrarından vazgeçmemizi istiyorlar” diyerek suçu zımnen kabul etmişti. Ancak Ermeniler 3 Aralık 1920 tarihli Gümrü Anlaşması ile taleplerinden vazgeçmek zorunda kaldıktan sonra, o güne dek İtilaf Devletleri’nin kulağına kar suyu kaçırmamak için gayet özenle seçilen dil ve politikasını değişecekti.
Weitere Episoden

43 Minuten
vor 1 Woche

42 Minuten
vor 1 Woche

49 Minuten
vor 2 Wochen

54 Minuten
vor 3 Wochen

50 Minuten
vor 4 Wochen
Kommentare (0)